Rüyalar uyku sırasında görülen çeşitli imgelerdir. Rüyanın en önemli özelliği uyku olduğu için öncelikle uyku konusundan bahsedelim. İnsanlar gün içinde hareketli olup bir çok işle meşgul olduklarından fiziksel ve zihinsel olarak yorgun düşerler. Bu yorgunluğun giderilmesi ve bir sonraki güne daha dinç ve sağlıklı başlanılabilmesi için vücudumuzun dinlenmeye ihtiyacı vardır.
En önemli dinlenme yöntemimiz ise uykudur, çünkü biz uyurken vücudumuz hayati derecede önem arzeden işleri hariç çoğu faaliyetini durdudur ve yenilenme evresine geçer. Bu sayede dinlenme ve fiziksel olarak güçlenme yaşarız. Tabi uyku esnasında tüm beynimizin tüm faaliyetlerini durdurmadığı konusuna değinmiştik, bu çalışmaya devam eden ve hayati öneme sahip insan fonksiyonundan birisi de zihinsel hareketliliktir. Zihinimiz biz uyusak bile çalışmaya ve bişeyler üretmeye devam eder, bu arada da bizim aslında yaşamıyor olduğumuz şeyleri de biz içinde yaşıyormuşçasına bilincimizde oluşturur. Bilim adamları yüzyıllardır üzerinde çalışma yapıp açıklığa kavuşturmaya çalışsalar bile günümüzde hala rüya ile ilgili bilinmeyen konular mevcuttur.
Rüyalarda görülenler de çoğunlukla bizimle ilgili ve hayatımızı etkileyebileceğini düşündüğümüz konulardır. Bir çok alim rüyayla ilgili incelemeler, araştırmalar yapıp rüya ile ilgili daha detaylı bilgi vermişlerdir.
Ünlü psikolog Alfred Adler (ö. 1937), eski çağlardaki insanların rüyaların yorumlanması ile bizden daha çok ilgilendiğini vurgular. Aynı zamanda, eski çağlarda ortalama bir insanın, rüyaların dilini bugünkü ortalama insandan daha çok anladığını belirtir. Pek çok modern psikoloğa göre rüyalar, ruhsal durumumuz hakkında bize önemli bilgiler verir. Alfred Adler’in de dediği gibi, “Rüya bir yerlerde bir ateş yandığını gösteren bir dumana benzer. Usta bir oduncu dumanı dikkatle izleyebilir ve ne çeşit bir odunun yandığını söyleyebilir.”
Kübreviye tarikatının piri Necmüddin Kübra rüya yorumu konusunda şu örnekleri veriyor: “Mesela adi bir düşman köpek suretinde, haysiyetli bir düşman aslan şeklinde, büyük bir adam dağ biçiminde, padişah deniz tarzında, faydalı bir adam meyveli ağaç şeklinde, faydasız adam meyvesiz ağaç biçiminde, fayda ve rızk yemek halinde, dünya necaset ve koca karı vaziyetinde… tasavvur edilir, böyle suretlerde görülür. Tabir ilmindeki sır budur.”